YAVUZ GEZER

On bir ayın sultanı – 3

“Dünyada dertsiz baş olmaz

Derd’olanın ahi dinmez”

Yunus Emre

Geçmişi anlatmaktan muradım; anlattıklarımı yaşayanların yad etmesini veya yaşamamış olanların hayâl etmesine bir nebze olsun katkı sağlamaktır.

O gün yaşadıklarımız güllük gülistanlık ortamlarda dertsiz tasasız gerçekleşen şeyler değildi.

Bugün bulabildiklerimizin çoğu yok veya çok az bulunabiliyordu. Her mevsim bulabildiğimiz sebze ve meyveler yoktu, her şey mevsiminde ve kendine has koku ve tadıyla tüketiliyordu.

Ya da kurutularak veya konserve yapılarak bir sonraki mevsimde…

12 çocuklu Bekar Osman’ın anlatımıyla;

“Gardaş, kövde ilk küte, ğıyar hangi bostanda çığmışsa (olmuşsa) önce ben bulurdum.

Nasıl bili misiz?

Sabahın seherinde bostana gider, hava daha aydınlanmamışken bostanda gındırlanırdım (yuvarlanırdım) sırtıma bi şe batise hemen onu goparurdum.

Ele teze ki çiçeği burnunda, dadına doyum olmidi gardaş.”

“Eyi de Osman töveklere zarar vermi midin? Bele yapmağnan”

“Yoğ gardaş öyle ustalaşmıştım ki heç bi tövegi ezmidim…”

Bu sadece başkasının değil, kendi bostanında da yaptığı işlemdi 12 çocuklu Bekar Osman’ın.

Evet, mevsiminde her şey güzeldi…

Ramazan ayı köyde tutulan oruçların sahur ve iftar sofraları farklıydı.

Taze köy yumurtası (şimdiki gibi gezen tavuk, az gezen tavuk, topal tavuk) vardı. Gezen ve eşelenen…

Pıniklerden (folluklardan) elimizle aldığımız yumurtalar…

Manda kaymağı (kestane balımız yoktu, çeşit çeşit hurmamız da), karakovan balı, üzüm ve dut pekmezi, terayağ, pendir (koyun ve inek peyniri), çökelek, tomas (kaymak, peynir ve yağ yoğurularak elde edilen) …

Taze soğan, salatalık, domates, yarpuz, acice, bağdanos (maydanoz), irahan (reyhan)…

Hele bir de sac üzerinde yapılan yağlı ekmek, fetir ekmeği, patile ve gömme varsa…

Harput küfte, yalancı küfte ve zaman zaman içli küfte…

Bulgur pilavı, nohut, kuru fasulye, güveç…

Erişte çorbası, muğaşerli çorba, mercümek çorbası…

Gavurma çebiç etinden gemüklü…

Önce göz doyardı sofralarda, sonra karnımız.

Ucuzdu, çoğu aileler yukarıda saydıklarımızın birçoğunu alabiliyordu. Bugün büyük bir bölümü seyirlik…

İşte başın bir derdi de bu,

Ve dinmeyen ahi ise yönetenlere…

Din; politikanın sopası değildi, hele hele istismar konusu hiç…

İftar sonrası teravih namazlarını kılmak için camilere veya mahallemizin saygın büyüklerinin evlerinde, imamlık yapması için seçilmiş kişinin arkasında namaza…

Halı ve kilim üzerinde kılınırdı namazlar, namaz öncesi süpürülerek temizlenen halı ve kilimler üzerinde…

Varsa! Seccadeler genellikle koyun postundan olurdu, temizlenmiş ve taranmış…

Ya da elde işlenen çeşitli kumaşlardan yapılmış seccadeler. Belli olurdu ilk bakışta…

Halı ile karıştırılmaz ve politika malzemesi yapılmayan sadelikte…

Teravih sonrası sahura kadar çeşitli sohbetler, etkinlikler yapılır veya pastanelerde ortaklaşa pasta, tatlı, kurabiyeler limonata veya sahlep eşliğinde güle eğlene tüketilirdi…

Karpuz kırmaca oynanırdı, kıramayanın parasını ödediği. Tıp olmazsa olmazlardandı yolda yürürken, komut verildiği an herkesin hareketsiz kaldığı…

Ramazan davulcuları vardı sahuru haber veren ve bayramlarda harçlıklarını almaya gelen…

Bir de unutulmayanlar ve özlenenler.

Bugün buruk içim anılar geçiyor gözlerimin önünden, siyah beyaz film şeridi gibi. Tek renkli kare; lacivert takım elbisesinin içindeki ütülü beyaz gömleğinin kolalı yakası, boynunda bir ziynet gibi duran arkadaşım.

Kolo Ahmet, sarışın ve mavi gözlü erkek güzeli…

Gönüllü davulcu maestrosu…

Platonik aşkı N…’yi görmek için gönüllü olmuştu bu işe. Ha! Bir de ramazan davulcusunun emniyetini sağlamak için arkasındaki hilal bıyıklı delikanlılarla birlikte.

En uzun süreli davul resitali sevgilinin evinin önünde verilirdi, uyanır da perdeyi aralar ümidiyle…

Soran gözlerle bakardı, bakardı da ay ışığı, gözlerindeki hüznü gizleyemezdi yok manasında sallanan baş hareketinde…

Bir de yakamozlar resitali başlardı, evet diyorsa başlar ve o zaman davula daha bir şevkle vurulurdu tokmaklar…

İşte o günün gönüllü ramazan davulcuları ve korumaları.

SİYASETİN ÇİRKİN ÇARKININ KULBUNDAN TUTAN SİYASETÇİLERİN AYRIMCILIĞINA İNAT.

On bir ayın sultanı – 3

Giriş Yap

Yeni Nesil Medya Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin