VAHİT DABAK

SEÇİMİN AYAK İZLERİ

Yakın tarihimizden hatırlarsak 15-16 Temmuz 2016 tarihinde ülkemizde Hain bir kalkışma oldu, başarıya ulaşamayan bu terörist darbe girişiminin iki yıl sonrasında Parlamenter sisteminin hantallığından şikâyet ile Başkanlık sistemi için 2017 de Türkiye Cumhuriyeti referanduma gitti. 09 Temmuz 2018 yapılan seçimlerde Başkanlık sistemi hayata geçti.

Gelin biraz daha geriye gidelim.

1961 Anayasası2 Mart 1971 Muhtırası sonrasında uygulamadan kaldırıldı ve Türkiye siyasetinin yeniden tasarlandığı bir askerî dönem başladı. 12 Eylül 1980 Askeri Cunta darbesinden sonra yeni bir Anayasa hazırlandı, 7 Kasım 1982 günü halkoyuna sunuldu, maalesef sonradan herkesin veryansın ettiği keskin ithamlarla itiraz ettiği bu oylamada %91,37 oy oranı ile 1982 Anayasası ve Kenan Evren’in cumhurbaşkanlığı kabul edildi.

Ne kadar ilginçtir ki film hep aynı, sahne aynı, figüranlar değişsede netice yine aynı oluyor. Her darbe girişiminden sonra Anayasa değişiyor, milletimizde yeniliklerin neticelerini görmeye başladıkça avaz avaz bağırmaya başlıyor. Nihayetinde Türkiye Cumhuriyeti devleti ve aziz Türk milleti zarar görüyor.

Darbelerin neticesinde ülkede yeni oluşumlar adı altında temellerine bağlılık itibarsızlaştırılıp kökleri sökülüyor dikkatli baktığımızda 80 darbesinden sonra bu ülkede fikir akımları bitmiş veya bitirilmeye çalışılmış kısmen daha üzerinde etkili olmuştur. Değerler eğitimi sıfırlanmış yeni nesiller materyalist yapıya, kapitalist düzene uygun yetişmeye başlamıştır.

Hain terör örgütü PKK’nın ülkemize müdahalelerinin, saldırılara başlamasının da bu tarihlere denk gelmesi ayrıca manidardır.

İç ve dış siyasetimizde içinden çıkılmaz sonuçlara götürüldüğümüz darbeler devamında kurtarıcı gördüğümüz yeni Anayasalar her defasında bizi dibe çekmeyi başarıyor.

Bunları neden hatırlattığıma gelince dün 1982 Evren Anayasasının Türk düşmanı Yunanistan’ın Nato’ya girmesine sebep olduysa 2017 başkanlık sistemi ile yürütme yetkisi Cumhurbaşkanına tek yetkili olarak verilmiş dolaylı olarakta yasama ve yargıya etki etmiştir.

Parlamento’nun pasifize olduğu yeni anayasa ile %50.1 Bu günümüzü ve yarınımızı belirleyen rakam oldu bununla kalmadı yüzde sıfır noktalı partiler mihenk noktası haline geldi, %51 in çıkmayacağı ve seçimin ikinci tura kalması ihtimali ise derin pazarlıkları beraberinde getirdi.

Elbetteki milletimizi temsil eden her partinin söz hakkı vardır ve olmalıdır ancak kutuplaşma dengeleri bulmak niyeti ile sağdan soldan şuradan buradan derken terör sabıkası olanlarda bir yerlerde söz hakkına haiz olmaya başladı veya bunu düşünme hayallerine girdi ve bu milleti germeye başladı.

Türk, Türklük ve Türkiye düşmanı bir yerlerin maşası, bu ülkede katliamlar yapmış ve bu güne kadarda hiçbir nedamet belirtisi göstermemiş örgütlerin siyasi (sözde legal) kanatları oyunun ortasında kilit noktalara oturtulmaya çalışılmaktadır.

Diğer taraftan her zaman seçim yaklaştığında ülkenin en köklü fikir partileri bile fitne ile bölük pörçük hale getirilerek etkisiz hale getirilebiliyor.

Radikal Türk düşmanı %1 ila 3 arası oy oranı olan terör uzantıları ülke yönetimine talip olabilme hakkını kendinde bulabiliyorlar.

Bu ülkede sempati duyanları ile birlikte %25-30 arası seçmeni olabilecek Türk milliyetçisi kesim bir araya gelemiyor veya gelmesine her tür fitne oyunları, alavere dalavere ile engel olunuyor onlarda ülkeyi yönetmekte etkin bir rol alma yerine ittifaklar içerisinde kaybolmaya mahkûm ediliyor.

Değerli okurlar önemle belirtmek istiyorum ki; belirttiğim noktalar hiçbir ittifakın yanında veya karşısında olarak kaleme alınmamıştır, bilinmeli ki benim sadakatim Türk Devletine, Türk Milletine, Onun Şanlı Bayrağına ve Kutsal Vatanınadır.

Yüce Milletimiz tercihini yaparak güncel olayları, şartlanmış bakışları bir kenara bırakarak engin basiretini kullanacak ve değerlendirmesini resmin büyük kısmını görerek yapacaktır.

SEÇİMİN AYAK İZLERİ

Giriş Yap

Yeni Nesil Medya Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin