28 Mayıs seçimlerini bitirdikten sonra yeni bir dönem daha başladı. Öyle veya böyle kim gelirse gelsin ülkenin karşılaşacağı gerçek yaşam şartları ile yüzleşme zamanı da gelmiş oldu tabiki. Gerek yılların birikintisi gerekse seçim startı verildikten sonra baskılanan verilerin önü açıldı ve Reel rakamlarla aynanın sırları görülmeye başladı.
Milletvekili olan onaltı bakanın yerine bakanlıkların dağılımı yapıldı. Bu dağılımlar bazı yeni teamüllerde oluşmaya başlandığı görülüyor MSB bakanlığı artık Genelkurmay başkanlarından seçilecek gibi.
Sıkıntıda olan ekonomimizin başına Mehmet Şimşek gibi tecrübeli bir ekonomistin getirilmesiyle Sayın Şimşek in ekonomiye bakış açısını düşünürsek bu güne kadar yapılan mali çalışmalar sil baştan başlayacak,
Çünkü paranın başına getirilen bakanlar defansif oyuncular gibiydi bu defa oyuna bir forvet girdi, milletimizi etkilemeyen Merkez Bankası faiz düzenlemeleri yeniden gözden geçirilerek ters uygulamaya dönüşebilir. Dövizin seçim sürecindeki baskılanmasına vakıf olan yani başına gelecekleri bilip görmezden gelen herkes şimdi bu gerçeklerle karşı karşıya, ha birde yakıta üç günde gelen anormal zamlarla şok etkisi yapacak müdahaleler birkaç gün içinde hayatımızın her noktasına yansıyacak.
Dövizin seçim sürecinde aşırı baskılanması merkez bankası ve serbest piyasadaki makası haddinden fazla açılmasına sebep olmuştu ve buda İhracatçıyı iyiden iyiye etkilemiş sıkıntıya sokmuştu. Döviz piyasası yine her zaman olduğu gibi önemli bir kesimi rahatlatacağı gibi bir kesim yine uygulanacak yansımaları ile altta kalanında canı çıkacak.
Faiz oranlarının düşmesi ile politika faizi olmaktan ileri gidememiş bu işten karlı çıkan tabiki yine bankalar ve hükümet ile ilişkileri güçlü yapılar faydalanmış. Vatandaşlarımızın aldığı kredilerde dişe dokunur bir fark görülmemiştir.
KKM (Kur korumalı Mevduat) hesapları ile hazineye giren sıcak paranın Türk lirası üzerinden hesabı yapılacak olursa2022 de 100 liranın 17 lirası dolar üzerinde faiz ödenmiştir, Nisan ayı rakamlarına göre merkez bankası döviz rezervleri 105 milyar doları göstermektedir. Bunun 100 milyardan fazla bir miktarı Swap anlaşmalarından gelen emanet para olarak belirtiliyor yani hazinede bize ait para miktarı ortalama 2,5 milyar dolar.
Kur korumalı adlı bu mevduat hesabı, parası olana milletimizin verdiği vergiler ile ödenmiş. Yani faturası yine bizlere çıkartılmıştır.
Konut, araç ve özel zorunlu sigortalar kimin karar verdiği belirlenemeyen bir şekilde %1000 e yakın bir miktarda arttırılmış denetleme mekanizması çalıştırılmadan hayata geçirilmiştir. Geliri malum şahıslara giden muayene istasyonları da keyfe keder orantısız zamları ile muayeneye devam etmeyi sürdürüyor. Kimse çıkıp ta hayırdır ne oluyoruz demiyor.
Hâlbuki kanunlarımız her türlü etkeni göz önünde bulundurularak çıkarılmış, çıkarılmış amma ki ne amma iş uygulamaya geldiğinde uygulayana aşk olsun.
Yeni bir kanun ve uygulamayı çıkarmak ve vatandaşı buna adapte etmek zordur ancak daha zoru alışkanlıklarından vazgeçirerek yeniyi uygulamak en zorudur işte bu bağlamda Sayın Mehmet Şimşek’in işinin zorluğunu anlamak çokta zor olmasa gerek, hem uzun zamandan beri alışılagelmiş bir düzeni yıkacak hem de bu düzen üzerine yenisini kuracak, zaman gösterecek ki tahammül sınırları en üst noktalarda iken bunu nasıl dizayn edeceği hakikaten merak konusu.
Tabi bakanlıklar dağıtılırken seçim sürecinde verilen sözlerle bir beklentimiz vardı oda ilimizden bir bakanın olmasıydı oldumu? Tabiki hayır. Şaşırdık mı valla şaşırmadık ta, beni üzen biz alışmıştık zaten neden bizi olmayacak şeyler konusunda umuda bağlayıp aklımıza karpuz kabuğu getiriyorsunuz, 21 yıldır ülkeyi yöneten Adalet ve Kalkınma Partisine iktidarı sürecinde Elazığ devamlı üst perdeden destek vermiş ve milletvekili göndermiştir. Ancak nedense bu şehirden Bakanlık yapabilecek birinin çıkmamasını bizim yeteneksizliğimiz diyerek lütfen siz siyasetçilerde bizi olmayacak hayallerin sahillerine sürüklemeyin. Bu konuyu bir kenara koyarken, Hafize Gaye Erkan Hanıfendinin Merkez Bankası başkanlığına getirilmesine müteşekkir kaldık, (Hakkında ortaya atılan iddialar hariç, tabi bunlar şimdilik sadece iddia) niye derseniz zor ve sıkıntılı bir görev olduğunu düşünürsek (ve kendi kendimize gelin güvey olmazsak) bizimde ülke yönetiminde bir nebze katkımız olacağı için çok ama çok mutluyuz her ne kadar davul çaldıracak kadar olmasada bizlere bir halay çektirecektir.
Bu arada TFF başkanlığına aday olan değerli dostum Prof. Dr. Sabahattin Devecioğlusporun içinden gelen biri olarak değerli bir adaydır. Türk Futboluna ileri derecede katkı sağlayacağını düşünüyorum.
Değerli dostlar bizim görevimiz ne acıdır ki ülke ve şehir konusunda eksiklikleri dile getirdiğin zaman hain olarak değerlendirildiğin bu dönemde her şeye rağmen bize doğruları söylemek düşüyor olması gerekende bu. Ülkemiz ve şehrimiz üzerindeki negatif ve pozitif bakış açılar ile mevcut konulara değinmek bu değerler üzerinden iyi niyetle hizmet için yola çıkanlar kim olursa olsun başımızın tacıdır hiç kimseye özel husumetimiz yoktur, iyiyi takdir, kötüyü tenkit ile dile getireceğiz getirmek mecburiyetindeyiz,
Biz mutluluklarında, eziyetinde ortak payda dağıtılmasından yanayız, bir ülkenin yöneticilerinin amacı zengini daha çok zengin yaparken ihtiyacı olanlarında daha fazla ezilmesine fırsat ve meydan vermek olmamalıdır.
Yani adalet çok önemli hakkı ile yerine getirilen adalet unsuru milleti birbirine ve devletine bağlılık ve sadakat yönünden kenetleyecektir anca zuhur eden Adaletsizlik tahribatın boyutunu artıracaktır. Adalet ile ilgili güzel sözler sosyal medya fenomenliğinden çıkarılıp hayatımıza yansıtılmalıdır.
Yüce Rabbimden Ülkemizin ve Milletimizin geleceğini hayr etmesi dileğimle…
VAHİT DABAK