Kısa adı NATO Olan Kuzey Atlantik antlaşması teşkilatı olan bu topluluk 4 Nisan 1949 da 12 ülkenin antlaşması ile kuruldu, Türkiye Cumhuriyeti ABD’nin önerisi ile 15 Mayıs 1951 de bu pakta üye oldu.
Daha sonra muhtelif dönemlerde 19 ülkeninde katılması ile bu sayı 31 i buldu. Siyasi bir kuruluş olarak varlığını devam ettiren Nato 1955’te Varşova paktının kurulması ile konumunu değiştirmeye başladı. Nato ülkelerinin savunma harcamaları bu gün dünya savunma harcamalarının %70 ine ulaşmıştır.
Kore savaşı ile ortaklığın Askeri gücünü ortaya çıkarmaya başlayan antlaşma gurubu yine ABD’nin öncülüğünde askeri bir hareket paktı haline dönüştürülen NATO Kore savaşından sonra, Doksanların başında Berlin duvarının yıkılması SSCB’nin dağılmaya başlaması ile başta Yugoslavya olmak üzere 1999 ve 2004 yılları arasında dağılan birçok Varşova paktı üyesini bünyesine almaya başladı.
1980 Askeri cunta müdahalesinden sonra onayımızla NATO ya katılan Yunanistan’ın pakta dahil edilişini de göz önünde bulundurursak nedense yunanla aramızda ortaya çıkan kaoslar belirli yerlere yaradı, Kore savaşlarından tutun bu güne kadar tek faydalanamayan ülkenin Türkiye olduğunu düşünürsek istedikleri zaman askeri gücünden yararlanmak üzere kullanılan bir taşeron gibi hissetmememiz mümkün değil,
Rusya’nın kesinlikle dost olamayacak kadar düşmanımız olduğunu çok iyi bilen biri olarak bizi her fırsatta dışlayan aleyhimize çalışan terör örgütlerine yardım ve yataklık yapan Avrupa ve Amerika’nın da bizim asla dostumuz olmadığını biliyorum.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti NATO do üstlendiği rol gereği üzerine düşeni Dönemin en güçlü asker sayısına sahip? Bir devlet olarak yerine getirmiştir gerek Kore savaşı gerek Afrika’da gerek doğu Avrupa’da üzerine düşeni fazlası ile yapmıştır.
Bizim NATO’nun kurucularında sayılabilecek bir kökenimiz varken Amerika ve Avrupa işine gelmediği noktalarda bizi ötekileştirmeyi gayet iyi yapmıştır bunu ya kısır çekişmeler içine girdiğimiz diğer NATO üyesi ülkelere yardım ederek yada Ortadoğu’daki hâkimiyetini bize rağmen hayata geçireceği zaman taşeron örgütlere verdiği destek ve yardımlarla bazı zamanlardada Ege, Akdenizdeki gereksiz hamleleri ile bağımsız Adalara yaptığı silah yığmaları ile üs haline getirme çabaları ispat etmiştir.
F-35 kararı ile açıkça gasp yoluna gitmiş ortağı olduğumuz maddi ve ülkemizde üretilen teknik malzemeler destek verdiğimiz yatırımdan kapı dışarı etmiş, maddi emeklerimize el koymuştur.
Biz buna razı olmuş hiç değilse F-16 verin müracaatında bulunsakta ‘’BAKARIZ’’ denmiş ve talebimiz askıya alınmıştır.
Ukranya? Finlandiya ve İsviçrenin Nato ya müracaatları ile (Ukranya Nisan 2022 den bu yana savaşta olduğu için talebi askıya alındı zaten bu savaşın temelinde de Rusya’nın NATO’nun burnunun dibine kadar gelmesindeki tehdit algısı vardır) onayımıza ihtiyaçları doğan Avrupa ve Amerika tekrar ense okşama politikasına girerken İsviçre teröre bulaşanları yargılayacak veya teslim edecek sözünü vermiş ama sözlerini tutmamıştır bu noktada Amerika F-16 kozunu masaya koymuş 52 yıldan beri eşiğinde beklettiği AB. ne girmemiz için emek vereceğini söylemiştir. Buda benim aklıma 1980 Bizim çocuklar başardı cümlesinin akabinde Cuntanın onayı ile NATO ya alınan Yunanistan’ın daha sonraki dönemlerde NATO’nun kuruluş amacına uygun olmayan bir şekilde Türkiye ye bir yerlerden aldığı cesaret ve kışkırtmalarla saldırışlarını aklıma getirdi.
Maalesef hep söylediğimiz ama hiç uygulayamadığımız bir deyimimiz var “Tarih ibret alınmadıkça tekerrürden ibarettir”. Daha dün terör konusunda, göçmenler konusunda verilen sözler tutulmadı, Yunanistan’a asil, Türkiyeye üvey evlat muamelesi yapıldı, İsviçre Türkiye aleyhine terör örgütü faaliyetlerine ve İslam düşmanı olanlara bütün duyarlılığımıza ve uyarılarımıza rağmen taviz verdi, şimdi neye istinaden Amerika ve Avrupa’nın sözlerine güvenilir oturup düşünmek lazım.
Türk milleti ve Türk devleti bu ülkelerin ve ortaklıkların canı istediğinde her şeyi yapacakları ve yaptıracağı Ülke ve Millet değildir, olmamalıdır.
Unutmadık, Unutmayacağız 15 Temmuzda yaşadığımız hain darbe kalkışmasının yıldönümünde şehit olan vatansever güvenlik güçlerimizi ve sivil vatandaşlarımızı Rahmetle anıyoruz.
Harput Gazetemizin değerli okurlarına selam ve saygılarımla.