Geçtiğimiz günlerde ilimizde içme suyuna %78 gibi devasa bir zam gelmişti.
Henüz buna alışamamışken bu kez de ulaşıma %70 zam gelerek şehir içi ulaşımın fiyatı 6 liradan 10 liraya çıktı, yani bir bilete 4 lira zam geldi. Daha evvelde %50 gibi bir zamla zamlanmıştı.
Yetti mi?
Yetmemiş olacak ki ekmeğimize de % 40 zam geldi. Beş liradan yedi liraya çıktı.
Bence yapılan en insaflı zamda ekmeğe gelen zamdı.
Çünkü unun torbasına her on beş günde bir zam geliyor. Elektrik ha keza. Eleman giderleri de nazara alındığında en haklı ve en makul zam fırıncıların yaptığı zamdı.
*
Biliyorum “neye zam gelmiyor ki” diyeceksiniz?
Ama bunlar çok farklı.
Her canlı ekmeye suya muhtaçtır. Ekmekte suda her canlının en büyük ihtiyacıdır.
Peynir, et, süt, sebze, meyve neyse de ekmek ve su olmazsa olmazımdır.
Yemesek olmaz, içmesek olmaz.
Zamlara alıştık.
Elbette ki gelen zamların haklı bir nedeni de var. Akaryakıta gelen onca insafsız zamların sonucunda bu zamların gelmesi zorunlu hale geliyor
Zam yapında böylesine acımasız ve insafsızca zamlar yapmayın.
Bir dolmuş ücretine dört lira zam gelir mi?
Bir içme suyuna %78 zamda neyin nesi anlamak mümkün değil.
El insaf yahu el insaf diyeceğim ama kime?
Merak ediyorum 22 senedir AKP’ye %70 oy verilen şehrimizde bu millete neden gelen zamlar %70’in altında olmuyor.
Bu bize “Ettiğinizi çekin” deme anlamına mı geliyor?
*
TÜİK denilen kurum keşke enflasyon sepetine Elazığ’da suya, ekmeğe ve ulaşıma gelen zamları da koysaydı da bari maaşlarımızda üç kuruş artış olsaydı.
Ama her şey matematiksel bir oyununun sonucu oluyor.
Şoförler odası Başkanı ulaşıma gelen zamları o kadar büyük bir iştahla açıklıyordu ki hayret etmemek mümkün değildi.
Sayın başkan sözlerinin devamında okul servis ücretlerine de fiyat ayarlaması yapacaklarını ima ediyor, bunun müjdesini veriyordu.
O bu zamları açıklarken geçtiğimiz senelerde bir TV. Programında “Elazığ……yedi” sözünü hatırlıyorum.
Meğerse sayın başkan çok haklıymış.
Elazığ çoktan “………” yemişte haberimiz yok.
*
Belediyemize gelince üç tarafı suyla çevrili ilimizde suya yaptığı %78’lik zammın hiçbir gerekçesi olamaz.
Komşumuz Tunceli’de suyu vatandaşına bedava veren Tunceli Belediyesinden demi hiç utanç duymuyorlar buda ayrı bir konu.
Bu şehirde bundan böyle vatandaş elini yüzünü bile yıkarken çok dikkatli olması lazım. Bırakınız bahçesini sulamasını, arabasını yıkamasını elini yüzünü bile yıkarken suyun metreküpünün kaç lira olduğunu düşünmesi gerekir.
Zaten eskiden 15 günde bir banyo yapardık eskiye dönüş böylelikle başlamış olacak.
CUMHURİYET MAHALLESİNDE KURULAN PAZAR
Bu pazarları kimler denetliyor veya bu pazarlar denetime tabi tutuluyor mu bilmiyorum ama. Belediyemiz ve pazarcılar Derneği Başkanı bir zahmet Cumhuriyet Mahallesinde kurulan Pazar pazarına bir zahmet uğrasınlar.
Uğrasınlar da halkın nasıl soyulduğunu gözleriyle görsünler.
Ama onları gözleri var görmez, kulakları var duymazlar.
Pazar esnafını söz söylenmiyor. Bu pahalılığın gerekçesi sorulduğunda “Burası zengin mahallesi” diye saçma sapan cevaplar alıyorsunuz.
Ne kadar saçma bir söz değil mi?
Ama biz her türlü saçmalıklara çoktan alıştık.
Yine bana diyeceksiniz ki “Bu şehirde ne denetleniyor ki pazarlarda denetilsin. ”
Çok haklısınız denetimi olmayan şehirdir burası.
Kimin eli kimin cebinde belli değil.