Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinin merkez olduğu 6 Şubat sabahı 04.17’de en az 10 ili etkileyen 7.7 büyüklüğündeki depremin ardından 9 saat sonra yaşanan 7.4 büyüklüğündeki deprem büyük bir yıkıma sebep oldu. Yüzyılın felaketi yine anadoluyu vurdu. Yaşanan bu felaket 13 Milyon insanı etkiledi, 10 Binlerce insanın canını aldı.
Tüm Dünyanın insalık yardımı görselleri herşeyin anlamsız “insanlık” ve “Vicdan”ın önemini tüm dünyanın gözleri önüne serdi. Bu iyimser yaklaşımların yanısıra yaşanan yağma ve hırsızlık olayları ise hepimizi dehşete düşürdü. Dünya ülkelerinden gelen arama kurtarma ekipleri yüzlerce canı kurtarırken kendi insanımız bizi soymaya kalktı.
“Canımızı Hristiyanlara emanet ettik Malımızı Müslümanlardan Koruyamadık.” Ne yazıkki…
Maraş Depremi, Elazığ Depremi, İzmir Depremi, Gölcük Depremi yaşanan acı aynı olmasına rağmen tedbir hergeçen yıl gözardı ediliyor. Müteahhitler ne zaman doyacaklar? Ülkeyi betona boğup Ülke sermayesini İnşaata aktarmayı ne zaman durduracaklar ? Bunun değişmesi için daha kaç can verilecek ? Kazanılan milyarlar kaç cana bedel ? Bu soruları yaramızı sardıktan sonra sormayı unutmayalım.
Dostalarımızı, Ailemizi, Canlarımızı, Yuvamızı, Çocuklarımızı kaybettik….
Tüm Türkiye tarifsiz bir acı yaşıyor.
Yanan canımızı elbet yine kendimiz saracağız. Aziz Türk milleti bu afeti de merhameti ve vicdanıyla atlatacaktır. Lakin ya sonrası ?
Yapı denetim firmalarına ağır yaptırımları olan sistemler getirilmelidir. Müteahhitlik belgeleri ağır denetime ve eğitime tabi tutulmalıdır. Dikey yapılaşma yerine yatay yapılaşmanın önü açılmalı ve refah planlamaları bu yönde yapılmalıdır. Bu ağır yaptırımlar milyonların canından daha kıymetli olmadığı unutulmamalıdır.
Bu yaşanan felaket yılların getirdiği tedbirsizlik ve eğitimsizlikten kaynaklanmaktadır. Her yıl 45.000 kişi İnşaat Mühendisi olarak mezun olarak iş hayatına atılıyor. Bu rakama teknoloji fakülteleri , mimarlık fakülteleri eklendiğinde kat ve kat artıyor. Bu kadar söze kalifiyeli mezun olmasına rağmen bu düzeyde bir yıkım yaşanıyor ise bizim eğitimiz de yıkılmıştır demektir. Ünvanların değil eğitimin öneminin ne olduğunu bize “ACI” bir şekilde gösterdi.
Yıllardır gelişen ve ilerleyen Teknolojiyi değerlendirip haberlerini yapıyoruz. Lakin yaşanan afet hem iletişim kaybı hem de sismograf teknolojilerinde ne kadar zayıf yetersiz olduğumuzu yüzümüze çarpıyor.
Dikkat çekmek istediğim bu anektodların ardından sözlerimi tamamlıyorum.
Yaşadığımız bu afette Vefat eden vatandaşlarımızın yakınlarına baş sağlığı , yaralılara acil şifalar diliyorum.
Umut dolu yarınlar görmek dileğiyle iyi haftalar dilerim…
Elektrik-Elektronik Mühendisi-Genç Girişimci
orhanalperenyildiz@hotmail.com