Yeni yıla girdiğimiz ocak ayı ile Dünya ülkeleri teknoloji alanında planlama ataklarının altyapısını yapmakla meşgul. Özellikle 2020,2021 ve 2022 yıllarında Dünya elektronik ve teknoloji alanını sarsan “Çip Krizlerine” yönelik çözüm adımları Dünya devleri tarafından atılıyor. ABD – Çin, Rusya bloklaşma ve rekabetinde Çin’in bu sektör hakimiyeti yıkılmak isteniyor.
ABD Ticaret Bakanlığı, yerli yarı iletken (Çip ve Elektronik Komponent) endüstrisinin geliştirilmesini amaçlayan 50 milyar dolarlık yatırım planının uygulama stratejisini paylaştı.Bakanlıktan yapılan açıklamada, finansmanın yaklaşık 28 milyar dolarının hibeler, sübvansiyonlu krediler veya kredi garantileri yoluyla gelişmiş mantık ve bellek çiplerinin yerli üretimini desteklemek için kullanılacağı aktarıldı.
Mevcut nesil çiplerin üretiminin artırılması için yaklaşık 10 milyar doların ayrılacağı belirtilen açıklamada, ülkede yarı iletken endüstrisi için dinamik yeni bir inovasyon ağının yaratılması amacıyla araştırma ve geliştirme faaliyetlerine de 11 milyar dolarlık yatırım yapılacağı kaydedildi.
ABD Başkanı Joe Biden, yerli yarı iletken üretiminin artırılması ve ABD’nin konumunun Çin karşısında güçlendirilmesi için “Yarı İletkenler Üretmek Amacıyla Yardımcı Teşvikler Yaratma (CHIPS) ve Bilim Yasası”nı geçtiğimiz yıl ağustos ayında imzalamıştı.Yerli yarı iletken üretiminin artırılmasına yönelik yasa, otomobilden elektroniğe kadar birçok sektörde üretimde aksamaya neden olan çip kıtlığını hafifletmeyi amaçlıyor.
Türkiye bu soruna nasıl yaklaşıyor?
Pandemi ile gündemimize yerleşen çip krizinin etkileri, tedarik zincirlerinin jeopolitik gerginliklerle bozulması sonucu artarak devam ediyor. Gelecekte benzer sorunların yaşanmaması için devasa yatırımlar açıklanırken 2025’e kadar devreye alınacak yeni çip üretim tesislerinin dünyaya bir daha çip krizi yaşatmayacağı belirtiliyor. Bu konuda Türkiye’nin yaptığı atağı ise Bakan Mehmet Muş duyurdu. Mehmet Muş, çip üretimi için Ankara’da yer ayrıldığını belirtti.
Küresel çip krizi özelinde geçtiğimiz yıl tarihin en kötü zamanlarını yaşadık. Firmalar verdikleri siparişleri almak için daha önce hiç olmadığı kadar uzun süre beklemek zorunda kaldı. Bu durum firmalar kadar bizleri yani tüketicileri de etkiledi. Çip krizi nedeniyle birçok elektronik ürün satışa sunulamadı, üretilen az sayıda stok karaborsaya düşerek çok yüksek fiyatlardan satıldı. Firmalar daha fazla üretmek istemelerine rağmen ellerinde yeterince çip olmadığı için üretimi artıramıyor.
Türkiye bu sektörde yıllık İthalatı “12 Milyar TL” olduğu gözönünde bulundurulursa konunun önemini daha iyi anlatmış olabiliriz.Lakin bu duruma karşılık henüz fiziki bir temel atılmaması, Türkiye’nin 2023 – 2030 vizyonuna uygun teknoloji odaklı gelişimleri yavaşlatacağı ve hatta krize sürükleyeceğini düşünüyorum.
Böyle bir sektörün Türkiye olarak özel sektörün eline terk edilmesi de ayrıca ciddi bir problemdir.
Devlet kanalı üzerinden veya Devlet ortaklı yatırımlarla Devletimizin bu sektördeki üretim ve yatırımı kontrol altında tutması gerektiğini hayati bir durum olarak görüyorum.
Geliştirdiğiniz, ürettiğiniz her elektronik ürünün içindeki malzeme yerliliği oranında yerlidir!
Tasarımın ve fikrin yerli olması o elektronik ürünü yerli yapmıyor maalesef.
Dünya politikasında sular kaynarken, herhangi bir elektronik ambargo uygulanması halinde Türkiye elektronik sektörünün durumunu hayal etmenizi istiyorum.
Çağımızın ekonomik ve teknolojik konjonktürü dikkate alındığında bu ürünlerin ve üretimlerinin hayati derecede önemde olduğunun altını çiziyorum.
İyi haftalar dilerim,
Elektrik-Elektronik Mühendisi-Genç Girişimci
orhanalperenyildiz@hotmail.com