Yeni transferleri görmek hevesiyle birkaç hafta sonra Elazığspor maçına gittim. 5 transferin dördü sahada, biri listede yok. Sahada olan bir sol bek, bir orta saha, iki de hücumcu. Hani derler ya gelen gideni aratır.Şuanki durum onun gibi…
Rakip Yomraspor birebir rakibin altı puanlık maç kazanırsan rakibi en dibe itip kendini rahat bir nefes alacağın maçı pozisyona girmeden deplasman takımının kazanmasını sağladın.Bu kötü günün baş mimarı, takımın hocası Cüneyt Biçer neden bu sistem uğruna tek golcü Ömer’i istemiyor?
İlk devre koca bir 45 dakika 3-5-2 oynatıyorsun.Sistem var futbol yok.İki kanat oyuncunun oyuna katkısı yok.Orta sahanın üç adamı ne defansif ne ofansif anlamda katkı sağlayabilecek oyuncular değil.Kenarlardan top gelmiyor. 13. dakikada kalecinin hatasından Çağrı Yasak net pozisyonu dışarı attı.İlk devre golsüz bitti.
İkinci devre Cüneyt hoca, oyunu 11 aynı sistemle oynamaya başladı. Yomra takımı 2. devrenin hemen başlarında kendilerinin sağ tarafını çok iyi kullanarak 5 dakikada 3 pozisyon buldu ve hepsi aynı oyuncuyla. Aynı atakların biri gol oldu. Santra yapılmadan, Cüneyt hoca orta sahanın verimsiz iki oyuncusunu oyundan alarak hamle yaptı.Son 10 dakikada ne hikmetse 4-4-2’ye döndü.İlk devre bir pozisyon, ikinci devre direkten dönen bir firikin dışında ne pozisyona girebildik, ne bir şut atabildik ne de oyunu rakip alana yıkabildik ve kaybedilen bu 3 puan rakibinin tazelerini umutlarken kendini de sıkıntıya soktuğunun farkında olmalı.Elazığspor’un kötü günleri iyi günlerine dönüştüren sayın Şahin Şerifoğulları, sayın vali Ömer Toraman, vali yardımcısı Recep Gündüz ve iş adamı Veysel Demirci stadda yerlerini alırken bu takım için elini taşın altına koyup sorumluluk alırken Gürsel Erol nerede? Hani Elazığ ve Elazığspor senin sevdandı? Maaşını Elazığspor’a bağışlamıştın nerede kaldı?