Geçen hafta içerisinde Elazığ oto merkezi Derneği’nin kıymetli başkanı Ahmet Yıldırım’ın daveti üzerine Sayın belediye başkanı Şahin Şerifoğulları ve birçok sivil toplum örgütünün temsilcilerinin katıldığı davette ben de Elazığ Gazeteciler ve yazarlar cemiyeti ikinci başkanlığımızın yanı sıra Anadolu gazeteciler ve spor yazarları genel merkez yönetim kurulu üyesi olarak katılmıştım davete.
Verilen davetin amacı galerici esnafının varsa sıkıntılarının yanı sıra taleplerini birinci elden Şahin başkana iletmekti. Nitekim yapılan istekler arasında ikinci bir galericiler sitesinin elzem olduğu, galerici esnafının siteye sığmadığından dolayı şehrin muhtelif yerlerinde faaliyet göstermek zorunda kalmalarından dolayı sıkıntılar yaşandığı dile getirildi.
Bu ve bunun gibi taleplere belediye ve gönül kapılarının her daim açık olduğunu bildiğimiz Şahin başkan şehrin gelişmesini ve dağılımını da dikkate alarak yapımı büyük hızla devam eden kuzey çevre yolunda böylesi bir hizmete destek olmaktan kaçınmayacaklarını belirterek galerici esnafının gönüllerini bir kez daha almayı başardı.
Tabi bu arada bu yıl kurulun Elazığ oto merkezi derneğinin galerici esnafıyla el ele vererek galericiler sitesi içerisinde yaptığı çalışmaları yazmadan geçiştirmek olmaz diyorum.
Site içerisinde oluşturulan mescit, kafeterya, lokanta, büfe gibi hizmetlerin yanı sıra dış cephe çevre düzenlemesi, işyerlerinin yağmur ve güneşten korunması adına sundurma, tabela çalışmaları ile dernek yönetim ofisinin oluşturulması siteye ayrı bir güzel katmış diyebilirim. Ahmet başkanın çalışmalarının bununla kalmayacağını bilen biri olarak site içerisine oto ekspertiz, noter ve banka şubesi açılması gibi çalışmalar yaptığını da biliyorum. Bu arada Ahmet başkan ve ekibinin galerici esnafını bir araya toplamak adına ikinci galericiler sitesi talebini de gayet mantıklı ve makul karşılıyorum.
Gelelim yazımızın başlığına, hafta başında bir yazı elime geçti, okudum ama yazan kardeşimin sıkıntısını bir türlü çözemedim. Anlatmak istediği ne, kimden ne soruyor belli değil. İki cümleye sığdırdığı yazısında Mücahit Yanılmaz başkanın döneminde yapılan galericiler sitesinin Şahin başkan tarafından galerici esnafına ucuz fiyatla neden satıldığını sadece sormuş.
Ben sadece yavaş gel diyorum.
Bakın araştırın okuyun, Belediyelerin hizmet ve amacı elli yıl önce söylendiği gibi sadece yol, su, elektrik değildir. Belediyeler halka hizmet adına bünyesinde oluşturacağı şirketler aracılığıyla halkına ucuz ve kaliteli ekmek üretip satmak adına ekmek fabrikaları kurabilir, marketler oluşturabilir, hayvancılık, çiftçilik yapabilir, süt ürünleri üretebilir, patentini alabilir, marka oluşturabilir, halı dokuma ve mobilya atölyeleri oluşturabilir, Güneş enerji panelleri kurarak ya da çöpten enerji tesisleriyle elektrik üretebilir. Anlayacağınız üretmekte ve sıkıntıda hizmet sınırsızdır yeter ki bunun adı millete hizmet olsun.
Gelelim satış fiyatına, yahu yaşanan enflasyondan senin haberin yok galiba arkadaşım. Mücahit başkan zamanında bir mülkün değeri ne kadardı şimdi ne kadar, döviz o zaman ne kadardı şimdi ne kadar, bir araç o zaman hangi fiyatla satılıyordu şimdi fiyatı ne oldu. Yani esnaf uygun fiyatla işyeri sahibi oldu diye suçlumu arıyorsun aklın sıra.
Söz konusu yazıya birde şöyle bakmak lazım, belediye ekmek ya da peynir, süt, yumurta üretip sattığında suç mu işlemiş oluyor. Dileğimiz ve beklentimiz bütün belediyelerin bu tarz üretimlere yönelmesi değil midir.
Peki, adama sormazlar mı, ya hu sanayi sitesi bundan 50-60 yıl önce yapılmış ve sanayici esnafına uygun kredilerle satılırken siz nerelerdeydiniz ya da TOKİ neden konut ve işyeri üretip satıyor size göre suç değil mi?
Mehmet DUMAN
