Ben bir veteriner hekimim. Ortada reel bir problem var. Bu problemin radikal şekilde çözülmesi şart. Bu problemin yıllarca çözülmemesinin nedeni, hayvan deyince sadece sokak köpeği aklına gelen, diğer canlıları düşünemeyen veya menfaat devşirdiğinden görmezden gelen gurupların sesinin çok çıkması. Özellikle belediyelerin bu kişileri karşısına almak istemeyişi ve gerçekten para harcayarak, kafa yorarak, bu sorunun üzerine gitmeyişleri insanlarında, hayvanlarında, acı çekmesine neden oluyor.
Türkiye’de 3 milyon sokak köpeği olduğunu devlet resmi olarak açıklıyor. Veteriner hekimler konseyinin önerisi dâhil, hiçbir öneri tümden çözüm getirmiyor. Avrupa’da sokaklarda bir tane dahi başıboş köpek yokken, bizde bazı yerlerde insanlar sokağa çıkamaz, parklarda spor yapamaz oldu. İstanbul’un ormanlara yakın bölgelerinde koyun sürüsü gibi köpek sürüleri var.
Çocukların, yaşlı kadınların, sürü halindeki köpeklerin saldırısına uğradığı bir yerde sokak köpeklerinden menfaat devşiren, köpekleri besliyoruz derken, asıl kendilerini besleyenler, yaygara koparıyor diye, bu problemi çözümsüz bırakamayız. Gerçek hayvan severler, tüm hayvanları ve insanları seven, merhametli insanlardır. Gerçek hayvan severler, yaşama önem verirler. Kediyi, kuşu yaban hayvanlarının tümünü, en önemlisi insanı düşünürler.
Sokak köpeklerini besliyoruz diye, menfaat devşirenlerin, ciddiye alınmaması ve tüm sokak köpeklerinin toplanıp kısırlaştırılması gerekir. Sokakta çok sayıda köpek olur ise çocuklarımız dışarı çıkamayacak, televizyonlarda insanları parçalayan köpekleri görünce, köpeklerden nefret edecekler. Maalesef bu duruma doğru sürükleniyoruz.
3 milyon köpeğe barınak yapmak kolay değil. Nitekim İstanbul’da sadece 10 bin köpeklik barınak var. Son beş yılda İstanbul Büyük Şehir yeni bir barınak yapmadı.
Köpekleri barınakta toplayınca, birbirlerini parçalıyorlar. Her birine ayrı kulübe yapmak kolay değil. 3 milyon köpeğe bakarız diyen hesap bilmiyor. Köpekler barınakta düzgün ve temiz ortam sağlamak kolay değil, 20 köpeğe 1 bakıcı gerekir. Tümünü barınaklara almak 150 000 sadece köpek bakıcısı gerektirir.
Ankara’da köpek hasta hanesi olan bir veteriner hekim ile konuştum. Ankara hakkında bilgiler aktardı.
Belediye ve sokak köpeklerini sordum. Arkadaştan aldığım bilgiyi aktarıyorum. Ankara büyükşehir bu işi çözeriz dedi, yüzüne gözüne bulaştırdı. Köpekleri toplayan firma iflas etti dedi.
Ankara’da 3-5 iyi niyetli köpek sever gurup var. 20 civarında, yaklaşık onar kişilik menfaat devşiren köpek sever diye kendini tanıtan kişin var olduğunu aktardı. Bunlar sokak hayvanları üzerinden para kazandıklarından, şehir çevresinde, sakat, uyuz, çoğu zaman aç köpeklerin o halde kalmasınındın rahatsız değiller dedi.
Peki, bu problemi nasıl çözeriz. Tüm sokak köpekleri toplanmalı ve kısırlaştırılmalı. Bu sokak köpeklerinin saldırgan olanları uyutulmalı. Uysal olanlar barınaklara ve sitelere verilmeli. Her site en az iki köpeğin bakımını üstlenmeli. Bu sitelere belediyeler örneğin su parasından veya çöp parasından indirim yaparak destek olmalı.
Tüm köpekler kısırlaştırılır, bakılacakları yer ayarlanır, yer bulunamayan hasta, sakat ve saldırgan köpekler uyutulur ise 5-6 yılda problem çözülür. Saldırgan veya iyileşmeyecek hastalığı olan, köpeklerin uyutulmasına bazı arkadaşların yanlış diyeceğini biliyorum. Avrupa bu işi böyle yaptı. Bizde insanlar dâhil birçok canlıyı, örneği kedileri, şehir çevresinde yaşayan tavşan gibi yaban hayvanlarını da düşünerek bu zor kararı vermeliyiz.
Çözülmeyen bir problem yaşanıyor ve sürekli büyüyor ise, vicdanımızı yaralasa da bir çözüm bulmak zorundayız. Problemi çözmez veya çözüm olmayacak palyatif tedbirlerle devam edersek, daha çok insana ve hayvana zarar vermiş olacağız diyor, iyi niyetlilere saygılar sunuyorum.