ABD hükmedemediği yönetimleri otoriter yönetim ilan ediyor, sonra o ülkenin muhalefetini veya halkını bu yönetimlere karşı kullanarak deviriyor, o ülkeyi sömürmeye köle gibi kullanmaya başlıyor.
ABD bu senaryoyu Türkiye’de de kullanmaya çalıştı. Türkiye’nin cumhurbaşkanımızı otoriter tanımlamaları ile halkın gözünden düşürmeye çalıştı. Biden; Muhalefeti destekleyerek Erdoğan’ı devireceklerini tüm dünyaya duyurdu. Sonra, maniple edebileceği muhalefet liderine sık sık diktatör Erdoğan söyletti. Kılıçdaroğlu; Halkınızın tercihine saygı duymalı ve yabancı ülkelere asla yaranma çabasına girmemeliydi. Kılıçdaroğlu; ABD başkanı Joe Biden’ın,‘’muhalefeti destekleyerek Erdoğan’ı devireceğiz’’ ifadesini duyar duymaz, sen bizim iş işlerimize ne hakla karışıyorsun demediği gün, lider olma şansını kaybetti.
Türkiye’de 21 yıl ülkeyi yöneten Erdoğan, özellikle gençlerin değişim isteği ile seçime dezavantajlı başladı. Bu şartlarda seçimin alması Sayın Erdoğan açısından zordu. Bu başarıda muhalefetin gayri millilere sahip çıkması sonucu halkın milli duygularının harekete geçmesi, seçim sonuçlarında çok etkili oldu. Değişim isteyenlerin sayısı kamuoyu yoklamalarında % 30 civarında. Bu durum, Sayın Kılıçdaroğlu’nun oyunun yarısından fazlasının tepki oyu olduğunu ortaya koyuyor.
Seçimlerde muhalefet çok başarısız oldu. Dünyada 3 yıl kovid yaşamış, tüm emtia fiyatları dolar bazında ölçüsüzce artmış, ekonomik dengesizlikler olmuş, manipülasyonlarla veya üretim aksaklıkları ile otomobil fiyatları katlanarak artmış, yaşanan büyük felaket (deprem) 11 ili perişan etmişken, iktidarda kalmayı başaran Erdoğan’ı tebrik etmek gerekir.
Türkiye; Bu seçim sonucu ile güç kazanmış, bağımsız politikaların Türk halkı tarafından benimsendiği, emperyalist güçlerin manipülasyonlarının Türkiye’de işe yaramadığı, hatta ters teptiği anlaşılmıştır. Türk milleti bağımsızlık karakterimdir diyen Atatürk’ün izinde olduğunu ve asla ABD’nin dümen suyuna girmeyeceğini ortaya koymuştur.
Bu günden sonra muhalefet iktidara gelmek istiyorsa Türkiye’nin geleceğine odaklanmalı, vizyon projeler geliştirmeli, hepsinden önemlisi asla emperyalist ülkelere yaranarak iktidara gelebileceğini düşünmemelidir. Hele PKK ya veya onun uzantılarına asla sahip çıkmamalı, ‘’Selahattin Demirtaş’ın hapisten çıkmasını istiyorsanız, bana oy verin’’ ifadesini, iktidar olmak isteyen asla kullanmamalıdır.
Türkiye 2028 e kadarki liderini seçmiş, Türkiye yüzyılı hedefini belirlemiş, iyi kadrolar ve milli birlik içinde gücünü artıracak Türk Dünyasını güç odağı haline getirecek, ABD desteklese de Türkiye’nin istemediği oldubittiler bölgemizde yaşanmayacak diyor, daha adil bir dünya hayali ile tüm okuyucularıma selam ve saygılar sunuyorum.
EMRAL CÖMERT